Hırs iyi mi, kötü mü bilemedim bu aralar. Sivrilikleri törpüleyeyim derken, hayati motivasyonu da odunun talaşı gibi silip süpürüyor olabilir miyim? Kafamın içinde somutlaşmayı bekleyen fikirler cirit atarken, ortaya elle tutulur birşeyler çıkaramamak benim kabahatim. Yaşadığım onca seneden sonra bireyin mülkiyet hırsının, üretme hevesini sessizce yakıp yıkan zehrini görmezden mi gelmeli? Hiç birini istemiyorum, en ufak istek dahi yok..
Toplum denilenin önerdiği yaşamları yavaş yavaş benimsemekten korkmak uyumsuzluk belirtisi mi? Doğum öncesi çekilen ızdırap mı bu kafa karışıklığı, kestirmek mümkün değil. Bir doğum olacağından bile şüpheliyim. Tüm bunları düşünüp dururken zaman, atmam gereken adımlardan çalıyor mu? Evet çalıyor, öyle olmasaydı şu an hissettiğim mutluluk olurdu ve huzur.
Bu tedirginlik, sürdürülmesi gereken yaşam konusunda ahkam kesenlerin gözlerindeki acımadan mı?Sanmıyorum, aksine inadına yapamadıklarımdan.